Adem Dağ

Hayatımız boyunca hepimiz, bir noktada şu cümleyi kurmuşuzdur: "Keşke daha erken başlasaydım." Yeni bir beceri öğrenmek, bir hayali gerçekleştirmek, sağlıklı bir yaşam tarzına adım atmak ya da uzun zamandır ertelediğimiz bir işi yapmak konusunda hep zamanın geçtiğini düşünürüz. Oysa gerçek şu ki, "çok geç" diye bir şey yoktur. Hayatın bize sunduğu her an, bir şeyleri değiştirmek için yeni bir fırsattır.

Geç Kaldığımızı Düşündüğümüzde Aslında Ne Oluyor?

İnsan doğası gereği, bilinmezlikten korkar. Ertelemelerimizin çoğu, başarısızlık korkusundan kaynaklanır. "Acaba başarabilir miyim?" diye düşünürken zaman geçer ve biz "Artık çok geç oldu" bahanesine sığınırız. Ancak bu sadece zihnimizin ürettiği bir engeldir. Eğer gerçekten başlamak istiyorsak, en iyi zaman şu andır.

Tarihte ve günümüzde, geç yaşlarda başarıya ulaşmış sayısız insan vardır:

Colonel Sanders, 65 yaşında KFC'yi kurdu.

Toni Morrison, ilk romanını 39 yaşında yayımladı ve ilerleyen yıllarda Nobel Edebiyat Ödülü aldı.

Harland David Sanders, 88 yaşında girişimcilik kariyerini sürdürüyordu.

Anna Mary Robertson Moses (Grandma Moses), 78 yaşında resim yapmaya başladı ve dünyaca ünlü bir sanatçı oldu.

Bu örnekler gösteriyor ki, asıl mesele yaş ya da zaman değil, harekete geçme cesaretidir.

Hayatın Her Anı Bir Başlangıçtır

Zamanın geçtiğini düşünerek kendimize engeller koymak yerine, bulunduğumuz anı değerlendirmek daha doğru bir yaklaşımdır. Hayatta her şey bir süreçtir ve gelişim zaman ister. Bir konuda uzmanlaşmak ya da başarılı olmak için ilk adımı atmak gerekir. Başlangıçta küçük adımlar bile olsa, bir yerden başlamak bizi ileriye taşır.

Bir yabancı dil mi öğrenmek istiyorsunuz? İlk kelimenizi bugün öğrenin.

Spor yapmaya mı başlamak istiyorsunuz? Bugün 10 dakika yürüyüş yapın.

Kitap yazmak mı istiyorsunuz? İlk cümlenizi yazın.

İlk adımı attığınızda, zamanla bu küçük çabaların büyük sonuçlar doğurduğunu göreceksiniz.

Bizi Biz Yapan Söylediklerimiz Değil, Uyguladıklarımızdır

Birçok insan hayallerini ve hedeflerini yüksek sesle dile getirir, ancak bunları gerçekleştirmek için somut adımlar atmaz. Söylediklerimizin anlam kazanması için onları hayata geçirmemiz gerekir. Hayat, yalnızca planlar ve niyetlerle değil, eylemlerle şekillenir.

Bugün kendimize şunu soralım: Hayalini kurduğumuz şeyi yapmaya engel olan gerçekten zaman mı, yoksa bizim inançlarımız mı? Eğer "çok geç" düşüncesini bir kenara bırakıp harekete geçersek, ne kadar büyük değişimler yaşayabileceğimizi göreceğiz.

Unutmayalım, en büyük pişmanlık, hiç başlamamaktır. Öyleyse şimdi harekete geçme zamanı!